Zeytin ve zeytinyağı tüketicileri, ihracata kısıtlama getirilmesini talep...
Avrupa'da yaşanan kuraklık krizi, zeytin ve zeytinyağı üretimini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Başta İspanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesi, zeytinyağı toplama çabasına girmiş durumda. Ancak, bu durumun Avrupa dışında da etkilerini gösterdiği ve Türkiye gibi ülkelerde de endişe yarattığı açıkça görülmektedir. Türk zeytin ve zeytinyağı tüketicileri, iç piyasada ürünün azalması ve fiyatların artma ihtimali nedeniyle ihracata kısıtlama getirilmesini talep etmektedir.
Ancak, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya, bu talebe karşı çıkarak ihracatın önemini vurgulamaktadır. Özkaya, dünya genelinde zeytinyağı üretiminin bitkisel yağ üretiminin oldukça düşük bir oranını oluşturduğuna dikkat çekmektedir. Dünya genelinde üretilen yaklaşık 200 milyon ton bitkisel yağdan sadece 3 milyon tonunun zeytinyağı olduğunu ifade eden Özkaya, bu miktarın da %95'inin 10 Akdeniz ülkesi tarafından üretildiğini belirtmektedir. Ancak, bu ülkelerin zeytinyağı tüketiminin sadece %25 civarında olduğuna değinmektedir. Bu durum, dünyada zeytinyağına olan talebin üretimden fazla olduğunu ve kıtlık yaşanabileceğini göstermektedir.
Özkaya, zeytinyağının sadece mutfakta kullanılan bir yağ olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayarak onu bir elmasa benzetmektedir. Zeytinyağının sağlık açısından da önemli bir bitkisel yağ olduğunu belirten Özkaya, katma değeri yüksek ürünlerle daha fazla kazanma potansiyeliyle pırlanta haline geleceğine dikkat çekmektedir.
Türkiye'nin zeytinyağı üretimi yaklaşık 200 bin ton civarında ve iç talebi karşılayacak düzeydedir. Ancak, ülkenin toplam bitkisel yağ ihtiyacı 2,5 milyon tona yaklaşmaktadır ve bu büyük bir kısmı ithalatla karşılanmaktadır. Bu nedenle, üreticilere katma değerli ürünler yetiştirmeleri için teşvik verilmesi gerektiğini ifade eden Özkaya, çiftçilere organik gübre kullanma ve kaliteli ürün elde etme konusunda önerilerde bulunmaktadır.
Gelecek zeytin sezonu için verim düşüklüğü beklentisi bulunmaktadır. İspanya ve diğer ülkelerde yaşanan iklim koşulları ve hastalıklar, zeytin ağaçlarının sağlığını olumsuz etkilemiş olabilir. Bu durumda, üretim miktarının azalmasıyla birlikte fiyatların artması muhtemeldir.
Sonuç olarak, Türk zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin ihracat konusundaki endişeleri anlaşılabilir, ancak uzmanlar katma değeri yüksek ürünlere odaklanmanın ve ihracatın devam etmesinin daha sürdürülebilir bir çözüm olduğunu vurgulamaktadır. Sağlık açısından da önemli olan zeytinyağının katma değeri yüksek ürün haline getirilerek ülke ekonomisine katkı sağlanabileceği belirtilmektedir. Gelecek zeytin sezonunda ise üretim miktarında yaşanabilecek düşüş, fiyatların yükselmesine neden olabilir. Ancak, kaliteli ürünlerle katma değeri artırmanın önemi göz önünde bulundurulmalıdır.
Özet olarak; Zeytinyağı sadece mutfakta kullanılan bir yağ olarak görülmemelidir. Zeytinyağı sağlık açısından çok önemli bir bitkisel yağdır. Bu özelliği öne çıkartılarak katma değeri yüksek ürün olarak pazarlanması elmas zeytinyağını pırlanta zeytinyağı haline getirecektir. Böylece üreticimiz nitelikli zeytinyağından daha fazla kazanç sağlayacaktır.
댓글