Kısa özet...
Türkiye, zeytin ve zeytinyağı üretiminde dünyada önemli bir yere sahip olsa da sektör, düşük iç tüketim, sahte ürünler, fiyat dalgalanmaları ve zeytinliklerin imara açılması gibi zorluklarla karşı karşıya. Zeytinyağının sağlık faydaları ve artan küresel talebi, Türkiye'ye ihracat açısından büyük fırsatlar sunuyor. Ancak bu potansiyelin tam olarak değerlendirilebilmesi için üretim alanlarının korunması, kalite standartlarının artırılması ve tüketici bilincinin geliştirilmesi kritik önem taşıyor.
Olcay Aydilek: Değerli izleyicilerimiz, bugün stüdyomuzda iki çok değerli konuğumuz var. Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü, Profesör Doktor Mücahit Taha Özkaya ve sosyopolitik uzmanı Doktor Oğuz Topak bizlerle. Hocam, hoş geldiniz. Bugün Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı üretiminden bahsedeceğiz. Hocam, dilerseniz ilk olarak şunu sorayım: Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı üretimi son yıllarda nasıl bir eğilim gösteriyor? Zeytin üretimimiz yeterli mi? Vatandaşlar bu ürünlere ulaşımda herhangi bir zorluk yaşıyor mu?
Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya: Öncelikle teşekkür ederim, çok güzel bir konuya değiniyoruz. Türkiye'de zeytin ve zeytinyağı üretimi son yıllarda olumlu bir ivme kazandı. Özellikle Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde zeytin ağaçları geniş bir alanda dikiliyor. Ancak zeytin ağacı her yıl aynı miktarda meyve vermiyor; hava şartlarına, iklim koşullarına ve bakım yöntemlerine bağlı olarak üretimde dalgalanmalar yaşanabiliyor. Yani bir yıl ürün bolluğu yaşarken, diğer yıl nispeten daha az üretim gerçekleşebilir. Ancak genel olarak zeytin üretimimizde bir artış söz konusu.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir konu var: Zeytinyağı tüketimi, üretim kadar yüksek değil. Türkiye'de kişi başına zeytinyağı tüketimi ne yazık ki Avrupa ülkelerinin gerisinde kalıyor. Bunun temel sebeplerinden biri ekonomik şartlar. Zeytinyağı fiyatları zaman zaman oldukça yüksek olabiliyor, bu da tüketiciyi alternatif yağlara yönlendirebiliyor.
Olcay Aydilek: Peki, hocam zeytinyağında sahtecilik konusu önemli bir problem. Birçok vatandaş sahte zeytinyağı ile karşılaşmaktan endişe ediyor. Sahte zeytinyağını nasıl anlayabiliriz? Tüketicilerin bu konuda dikkat etmesi gereken noktalar nelerdir?
Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya: Bu oldukça önemli bir soru. Sahte zeytinyağı konusu maalesef çok yaygın ve tüketicilerin de haklı olarak en çok merak ettiği konulardan biri. Ancak sahte zeytinyağını anlamanın basit bir yolu yok. Renkine, kokusuna veya yoğunluğuna bakarak sahte olup olmadığını anlamak mümkün değil. Gerçek zeytinyağını ayırt etmek için eğitimli bir damak tadı gerekir. Zeytinyağı tadım panelleri bu noktada devreye giriyor. Bizim Ankara’da bir tadım panelimiz var ve burada eğitimli tadımcılar, zeytinyağının kalitesini belirleyebiliyor.
Tüketiciler olarak dikkat edebileceğimiz bazı pratik yollar ise zeytinyağını güvenilir üreticilerden, markalardan almak ve etiketi dikkatlice incelemek. Sahte zeytinyağları genellikle karışım yağlardan oluşur, bu yüzden fiyatı çok düşük olan ürünlerden kaçınmak önemli.
Olcay Aydilek: Zeytinlik alanların imara açılması da son zamanlarda gündemde. Bu, zeytin üretimi için büyük bir tehdit oluşturmuyor mu? Türkiye’de zeytinliklerin korunması konusunda yeterince adım atılıyor mu?
Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya: Ne yazık ki, zeytinlik alanların imara açılması büyük bir sorun. Tarım alanlarının yerleşim alanlarına veya sanayiye dönüştürülmesi, yalnızca zeytin değil, genel olarak tarımsal üretimi de olumsuz etkiliyor. Ancak zeytin ağacının taşınabilir olması bir avantaj olarak değerlendirilebilir. Yani eğer bir zeytinlik alan imara açılıyorsa, ağaçlar uygun koşullar altında başka bir yere taşınarak korunabilir. Fakat bu işlem de oldukça maliyetli ve her zaman başarıya ulaşamayabiliyor. Taşınan ağaçların yeni yerlerinde verim vermeleri için uygun toprak, su ve iklim koşullarının sağlanması gerekiyor. Bu nedenle zeytinliklerin korunması ve imara açılmasının önlenmesi için daha sıkı yasal düzenlemeler yapılmalı.
Olcay Aydilek: Zeytinyağı, özellikle sağlık açısından son yıllarda daha fazla ön plana çıkan bir ürün oldu. Zeytinyağının insan sağlığına olan faydaları hakkında ne söyleyebilirsiniz? Özellikle kanser tedavisinde zeytinyağının bir rolü olduğu söyleniyor. Bu doğru mu?
Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya: Zeytinyağının sağlık üzerindeki etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Zeytinyağında bulunan polifenoller ve antioksidanlar, vücuttaki serbest radikallerle savaşarak birçok hastalığı önlemeye yardımcı olur. Özellikle oleocanthal adlı bir bileşen, zeytinyağının kanser karşıtı özelliklerinden sorumlu olan maddelerden biridir. Yapılan çalışmalar, oleocanthal'in bazı kanser hücrelerini yok edebildiğini gösteriyor. Ayrıca zeytinyağı, kalp-damar sağlığı açısından da oldukça faydalı. Doymamış yağ asitleri içermesi nedeniyle kalp hastalıkları riskini azaltır, kötü kolesterolü düşürür.
Bu nedenlerle, zeytinyağı özellikle Akdeniz diyetinde sıkça yer alır ve bu diyetin sağlıklı yaşam tarzı üzerindeki olumlu etkileri de bilinir. Düzenli zeytinyağı tüketimi, genel sağlık açısından oldukça faydalı olabilir.
Olcay Aydilek: Peki Türkiye, zeytinyağı üretiminde dünya genelinde nasıl bir konumda? Üretim kapasitemiz ve ihracat potansiyelimiz ne durumda?
Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya: Türkiye, dünya zeytinyağı üretiminde önemli bir yere sahip. Dünya genelinde yıllık ortalama 3 milyon ton zeytinyağı üretiliyor ve Türkiye bunun yaklaşık 300 bin tonunu üretiyor. Bu rakamlarla, Türkiye İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus gibi ülkelerle birlikte dünyanın en büyük üreticilerinden biri. Ancak Türkiye'de zeytinyağı tüketimi oldukça düşük. Yıllık tüketimimiz yaklaşık 160 bin ton civarında. Geri kalan zeytinyağını ihraç ediyoruz.
Türkiye’nin zeytinyağı ihracat potansiyeli oldukça büyük ve her geçen yıl ihracat miktarımız artıyor. Ancak burada iç tüketimi de artırmamız önemli. Türk halkı olarak daha fazla zeytinyağı tüketmeli, bu sağlıklı yağı sofralarımızdan eksik etmemeliyiz.
Olcay Aydilek: Hocam, zeytinyağında sahteciliği önlemek için ne gibi önlemler alınmalı? Halkın bilinçlendirilmesi için neler yapılabilir?
Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya: Sahte zeytinyağı sorunu ile mücadele etmek için bir dizi önlem alınabilir. İlk olarak, tüketicilerin bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi gerekiyor. Doğru zeytinyağını nasıl tadarak ayırt edebileceklerini öğrenmeleri önemli. Bu nedenle tadım eğitimleri düzenlenmeli ve daha fazla kişi zeytinyağı tadımı konusunda bilgi sahibi olmalı.
Ayrıca, zeytinyağı üreticileri üzerindeki denetimlerin artırılması, sahtecilikle mücadelede önemli bir adım olacaktır. Güvenilir markalara yönelmek ve merdiven altı üretimlerden kaçınmak da tüketici açısından önemli bir önlem olabilir. Etiket okuma alışkanlığı da burada devreye giriyor. Tüketicilerin aldıkları ürünlerin etiketlerini dikkatle incelemeleri, üretim yerini ve içeriğini kontrol etmeleri gerekiyor.
Olcay Aydilek: Bir başka önemli konu da zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin yapılması. Bu durum zeytinlikleri nasıl etkiliyor?
Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya: Evet, madencilik faaliyetleri de zeytinlik alanları tehdit eden bir başka unsur. Zeytin ağaçları yerinden sökülüp taşınabilir, ancak bu her zaman ideal bir çözüm değildir. Madencilik faaliyetlerinin yapıldığı alanlarda zeytin ağaçlarının zarar görmemesi için daha hassas çalışmalar yürütülmesi gerekiyor. Ayrıca, zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerinden korunması için daha sıkı düzenlemelere ihtiyacımız var. Zeytin, ülkemiz için stratejik bir ürün; dolayısıyla bu alanların korunması, hem tarım sektörü hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyor.
#zeytinyağı fiyatları, zeytin ağacı, iklim değişikliği, Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü, #zeytinyağı üretimi, Mücahit Taha Özkaya, zeytinyağı ihracatı, Hileli Zeytinyağına Dikkat,
Commentaires